Türkiye, doğal ve tarihi zenginliklerle dolu bir ülkedir. Bu noktada Türkiye’de gezip görülmesi gereken çeşitli antik mekanlar bulunmaktadır. Türkiye, binlerce yıllık tarihi ve zengin kültürel mirasıyla dünya çapında büyüleyici antik mekanlara ev sahipliği yapmaktadır. Bu eşsiz ülke, arkeoloji severler ve gezginler için bir cennettir. Türkiye’de gezdiğinizde, mutlaka görmeniz gereken birçok etkileyici antik mekanlar bulunmaktadır.
1.Efes Antik Kenti-İzmir
Efes, Türkiye’deki en özel ve güzel tarihi mekanlardan bir tanesidir. Dünya çapında bir üne sahip olan Efes, Doğu ve Batı arasında önemli bir kent limanı olan coğrafyada bulunmaktadır. İzmir’de konumlanmış olan Efes’in tarihi milattan önceye dayanıyor.
M.Ö. 8600 yılından bu yana varlığını sürdüren Efes Antik Kenti, tarihi boyunca çeşitli ticaret yolları üzerinde bulunmuştur. Bu doğrultuda topraklarının da bereketli olması nedeni ile bu bölgenin en önemli yerlerinden bir tanesi olmuştur. Efes’in içerisinde Agora meydanı, Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi, Herakle Kapısı ve Antik Tiyatro bulunmaktadır.
–
2.Pergamon Antik Kenti – İzmir
Günümüzde İzmir’in Bergama ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Helenistik dönemde büyük bir öneme sahip olan bu antik kent, M.Ö. 3. yüzyılda Atalos Kralı II. Attalos tarafından kurulmuştur.
Pergamon, tarih boyunca politik, kültürel ve entelektüel açıdan büyük bir etkiye sahip olmuştur. Büyük Kütüphane’siyle ünlüdür ve dönemin en önemli kütüphanelerinden biri olarak kabul edilir. Kütüphanede toplanan yaklaşık 200.000 ciltlik bir koleksiyon, o dönemdeki bilim ve düşünce hayatının merkezlerinden biri haline gelmesini sağlamıştır.
Pergamon Antik Kenti‘nin mimarisi ve yapıları, etkileyici bir görkem ve sanatsal zenginlik sergiler. Yüksek bir tepe üzerine kurulmuş olan kent, stratejik bir konuma sahiptir ve panoramik bir manzaraya hakimdir. Bunun yanı sıra kent, su kemerleri, caddeler, hamamlar ve tapınaklar gibi birçok yapıyı içerir.
–
3. Antiphellos Antik Kenti – Antalya
Türkiye’de mutlaka görmeniz gereken antik mekanlardan biri olan Antiphellos, Antalya’da bulunuyor. Kaş ilçesinde konumlanan Antiphellos, köklü bir tarihe sahiptir. Kaş Antik Tiyatrosu olarak da anılan bu antik mekan, milattan önce 1.yüzyıdal yapılmıştır. Ayrıca 4 bin kişilik kapasiteye sahiptir. Eşsiz bir görüntüsü olan Antiphellos’u Kaş gezisi sırasında mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Antiphellos Antik Kenti‘nin en önemli yapısı Antiphellos Tiyatrosu’dur. Tiyatro, dağ yamacına oyulmuş bir şekilde konumlanmıştır ve yaklaşık 4.000 kişilik bir kapasiteye sahiptir. Antik tiyatronun oturma sıraları ve sahnesi iyi bir şekilde korunmuştur. Tiyatronun en önemli özelliği, sahnenin önündeki muhteşem deniz manzarasıdır.
–
4. Side Antik Kenti – Antalya
Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunan Side, deniz kenarında yer alan önemli bir antik kenttir. Roma dönemine ait tiyatrosu, agora ve antik sütunlu caddesi ziyaretçileri etkiler.
Bir diğer etkileyici yapının Side Antik Tiyatrosu olduğunu söyleyebiliriz. Tiyatro, yaklaşık 20.000 kişi kapasitesiyle büyük bir yapıdır ve hala çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Tiyatronun sahnesi ve oturma sıraları iyi bir şekilde korunmuştur.
–
5. Xanthos Antik Kenti – Antalya
Antik kentin en dikkat çekici yapısı Xanthos Amfitiyatrosu’dur. Büyük bir oturma kapasitesine sahip olan amfitiyatro, dönemin tiyatro mimarisinin güzel bir örneğidir. Burası, tiyatro oyunları ve etkinlikler için kullanılmıştır.
Xanthos Antik Kenti‘nin diğer önemli yapıları arasında Nereidler Mozaiği, Harpyler Lahdi ve Xanthos Antik Tiyatrosu yer alır. Nereidler Mozaiği, antik dönem mozaik sanatının örneklerinden biridir ve çok sayıda renkli mozaik panel içerir. Harpyler Lahdi, Likya mitolojisinin önemli figürlerini tasvir eden bir lahttır. Xanthos Antik Tiyatrosu ise antik kentin en etkileyici yapılarından biridir.
–
6. Troya Antik Kenti – Çanakkale
Türkiye’nin Çanakkale ilinde, Hisarlık tepesi üzerinde yer alan efsanevi bir antik kenttir. Troya, antik çağın en ünlü ve en önemli arkeolojik alanlarından biridir. Homeros’un İlyada destanında anlatılan Truva Savaşı’nın geçtiği yer olarak bilinir ve bu efsanevi savaşın merkezi olarak kabul edilir. Yaklaşık 4.000 yıl boyunca yerleşim görmüş ve dokuz farklı tabakadan oluşan bir tarihi geçmişi vardır. Kazılar sırasında, farklı dönemlere ait kalıntılar ve yapılar ortaya çıkarılmıştır. Kentin en ünlü yapılarından biri, Troya Surları’dır. Bu surlar, antik dönemde çevreleyen ve savunma amaçlı inşa edilen büyük bir yapı kompleksidir.
–
7. Afrodisias Antik Kenti – Aydın
Türkiye’nin Aydın iline bağlı Karacasu ilçesinde yer alan muhteşem bir arkeolojik alan ve antik kenttir. Afrodisias, antik çağda Roma döneminde büyük bir öneme sahip olan bir kült merkeziydi ve Afrodit’in (Aşk ve Güzellik Tanrıçası) adını taşımaktadır.
Afrodisias, M.Ö. 2. yüzyıldan itibaren Roma İmparatorluğu’nun Asya eyaletinin başkenti haline gelmiştir. Bu dönemde Afrodisias, sanat, kültür ve eğitim alanlarında büyük bir gelişme yaşamıştır. Antik kent, birçok heykeltraşın ve sanatçının yetiştiği ve ünlü Afrodisias Okulu’na ev sahipliği yaptığı için antik çağın önemli bir sanat merkezi olarak kabul edilir.
–
8. Göreme Açık Hava Müzesi – Nevşehir
Türkiye’nin Kapadokya bölgesinde, Nevşehir iline bağlı Göreme kasabasında yer alan önemli bir turistik ve tarihi mekandır. Kapadokya’nın eşsiz doğal ve kültürel zenginliklerinden biri olan Göreme Açık Hava Müzesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır. kiliseler ve manastırlar, benzersiz duvar freskleri ve Hristiyan ikonografisiyle ünlüdür. Bu kiliseler, kaya oyulmuş odalar, vaaz salonları, vaftiz havuzları ve şapeller gibi çeşitli bölümlerden oluşur
–
9. Zeugma Antik Kenti – Gaziantep
Türkiye’nin Gaziantep ilinde Fırat Nehri’nin kıyısında yer alan etkileyici bir arkeolojik alan ve antik kenttir. Kent, M.Ö. 300’lerde Selevkos İmparatorluğu döneminde kurulmuş ve zamanla önemli bir Roma yerleşimi haline gelmiştir. Zeugma, antik dönemdeki zenginliği ve kültürel mirasıyla ünlüdür. Antik kentin en önemli yapısı, Zeugma Mozaik Müzesi olarak bilinen müze kompleksi içinde bulunan mozaiklerdir. Zeugma’da bulunan mozaikler, dünyanın en önemli mozaik koleksiyonlarından birini oluşturur. Mozaikler, evlerin ve kamu binalarının zeminlerini süsleyen sanatsal eserlerdir. Renkli cam, taş ve çakıl taşları kullanılarak yapılan bu mozaikler, mitolojik sahneler, mitolojik tanrılar, mitolojik yaratıklar ve günlük hayatın tasvirlerini içerir.
–
10. Sagalassos Antik Kenti – Burdur
Türkiye’nin Burdur iline bağlı Ağlasun ilçesinde yer alan önemli bir arkeolojik alan ve antik kenttir. Sagalassos, Likya bölgesindeki en büyük ve en önemli antik kentlerden biridir ve Toros Dağları’nın eteklerinde, 1500 metrenin üzerinde bir yükseklikte bulunur. Bu konumu, kente etkileyici bir manzara ve doğal güzellikler sunar.
Sagalassos, antik çağda Frigyalılar, Likyalılar ve Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altında önemli bir yerleşim olarak gelişti. Kent, M.Ö. 5. yüzyılda Helenistik dönemde kurulmuş ve Roma döneminde büyük bir gelişme göstermiştir. Sagalassos, zenginlik, kültür ve sanat alanlarında önemli bir merkez haline gelmiştir.
–
11. Kleopatra Havuzu – Pamukkale
Türkiye’de Kleopatra ile ilgili bir çok tarihi mekan bulunuyor. Bunlardan bir tanesi de Kleopatra Havuzu’dur. Pamukkale’de yer alan havuz, Pamukkale Hierapolis Antik Kenti’nde yer alınıyor. Son derece benzersiz bir deneyim imkanı sunan havuz, yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun bir şekilde ilgi görmektedir.
Havuzun yaz ve kış fark etmeksizin 12 ay boyunca 36 derece sıcaklığa sahip olduğu biliyor. Milattan önce 2.yüzyıla uzanan bir tarihi olan havuzun deprem sonrasında oluşan bir kusura yapıların yıkılması ve sodalı termal suların bu çukuru doldurması ile oluştuğu söylenmektedir.
–
12 Hierapolis Antik Kenti – Denizli
Türkiye’nin Denizli ilinde, Pamukkale’nin yanında yer alan etkileyici bir arkeolojik alan ve antik kenttir. Hierapolis, antik dönemde Lidya Krallığı, Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu dönemlerinde önemli bir yerleşim olarak gelişmiştir. Ayrıca, Hierapolis aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.
Antik kent, Roma döneminde özellikle popüler bir kaplıca merkezi olarak tanınmıştır. Sıcak termal su kaynakları ve benzersiz traverten terasları ile Hierapolis, ziyaretçilere sağlık ve şifa arayanlar için önemli bir merkez olmuştur. Antik kentin sıcak su kaynaklarından gelen termal havuzlar, antik dönemde hem yerel halka hem de ziyaretçilere tedavi imkanı sunmuştur.
–
13. Laodikeia Antik Kenti – Denizli
Türkiye’nin Denizli iline bağlı Honaz ilçesinde yer alan önemli bir arkeolojik alan ve antik kenttir. Laodikeia, antik dönemde Frigya bölgesindeki en önemli ve zengin kentlerden biriydi. Kent, M.Ö. 3. yüzyılda II. Antiokhos tarafından kurulmuştur ve Roma döneminde büyük bir gelişme göstermiştir.
Antik kentin en dikkat çekici özelliklerinden biri, mimari ve şehir planlamasıdır. Laodikeia, geniş caddeler, görkemli anıtsal yapılar, tiyatrolar, tapınaklar, hamamlar ve agora gibi önemli yapılarıyla bilinir. Kent, Roma mimarisinin etkileyici bir örneği olarak kabul edilir ve zengin ve güçlü bir Roma yerleşimi olduğunu gösterir.
–
14. Nemrut Dağı – Adıyaman
Çok önemli bir tarihe ev sahipliği yapan Nemrut Dağı, 2150 metre uzunluğunda heykelleri ile dikkat çekiyor. UNESCO Dünya Kültür mirası olarak bilinen Nemrut Dağı, tarihi kalıntıları ile yerli ve yabancı turistleri ağılıyor. Dağda, keşfedilmeyen çeşitli tüneller ve I.Anitochos’un kayıp mezarının bulunduğu düşünülmektedir.
Ayrıca Nemrut Dağı hakkında her gün farklı efsanelerin de ortaya atıldığını ifade etmek mümkün. Nemrut Dağı özellikle gün doğumunda ya da gün batımında tercih edilmelidir. Güneşin kendine hayran bıraktığı ışıltısı gün doğumu ve gün batımında mükemmel bir manzaraya sahip oluyor.
–
15. Dara Antik Kenti – Mardin
Türkiye’nin Mardin iline bağlı Oğuz köyü yakınlarında yer alan etkileyici bir arkeolojik alan ve antik kenttir. Dara, antik dönemde Mezopotamya bölgesindeki önemli bir yerleşim olarak gelişmiştir. Kent, M.Ö. 4. yüzyılda Pers İmparatorluğu döneminde kurulmuş ve Roma ve Bizans dönemlerinde büyük bir gelişme göstermiştir.
Dara Antik Kenti‘nin en dikkat çekici özelliği, savunma sistemi ve surlarıdır. Kent, stratejik bir konumda yer alır ve Pers İmparatorluğu’nun doğu sınırlarının korunmasında önemli bir rol oynamıştır. Dara, çevresini saran devasa surlar, kuleler ve savunma yapılarıyla güçlendirilmiştir. Bu savunma sistemleri, kentin askeri gücünü ve stratejik önemini vurgular.
Dara Antik Kenti’nin diğer önemli yapıları arasında su kemerleri, sarnıçlar, hamamlar, tapınaklar ve anıtsal kapılar bulunur. Özellikle su kemerleri ve sarnıçlar, kentin su ihtiyacını karşılamak ve sulama sistemini desteklemek için kullanılmıştır. Bu yapılar, mühendislik becerilerinin ve su yönetimi sistemlerinin bir göstergesidir.
Antik kentteki en önemli yapı, büyük bir yeraltı su deposu olan Dara Sarnıcı’dır. Bu sarnıç, yaklaşık 5000 metrekarelik bir alana yayılmış ve kentin su ihtiyacını karşılamak için kullanılmıştır. Dara Sarnıcı, benzersiz mimarisi ve büyüleyici iç mekanıyla dikkat çeker.
–
